top of page

Neden Vegan Olmalıyım? Hayvanlar İçin.

  • Yazarın fotoğrafı: Öykü Tekinli
    Öykü Tekinli
  • 26 Ara 2018
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 26 Ara 2018



''Veganlık, İnsan Harici Hayvanların Hakkını Savunmaktır''


Hayvanlara yönelik toplumsal bakış açısını değiştirmek ilk olarak kendimizden başlıyor. Bir çok ''hayvan sever'' insan kürk giymeye karşıdır, yine bir çoğu hayvanların firmalarca denek olarak kullanılmasını yanlış bulur. Bu tutumlar onların yaşamını değerli bulduğumuz için. Ancak madem onların yaşamını değerli buluyoruz ve acı çekmelerine tahammülümüz yok; o zaman neden hayvanları ve ürünleri yerken içimiz çok rahat, ya da neden içimiz rahat mı diye hiç sorgulamıyoruz bile? Neden kürk giyen birine tutumumuz çok sertken, et yiyen birine bakışımız çok daha normalleştirilmiş bir bakış? Peki neden evimizde beslediğimiz kedimize dostumuz derken, bir yandan da tavuk yiyoruz? Hayvan türlerini ve buna bağlı kullanım pratiklerini bizim zihnimizde birbirinden ayıran nedir?




Temele indiğimizde kürkü için öldürülen tilkinin, yenmek için öldürülen tavuktan -ki yaşadığı kısa süre boyunca çok kötü ve sağlıksız şekilde yaşamak zorunda bırakılan sözde ''serbest gezen'' tavuklar da dahil- ; boynuzu için öldürülen gergedanın, süt vermesi için yapay döllenen yani tecavüze uğrayan inekten hiçbir farkı yoktur.


''Eğer vegan değilseniz, yaptığınız her şey o nefret ettiğiniz ırkçı, cinsiyetçi ve heteroseksist ideolojiyi taklit etmekten öteye gitmez. ''

Gary Yourofsky




Hisseden canlıların, insanlar tarafından menfaatleri doğrultusunda endüstri tarafından köleleştirilmesi ve sömürülmesini haklı gösterecek hiçbir argüman yoktur. Hayvanların türleri kaderlerini önceden belirlememelidir. ''Serbest gezen tavuk'' yalanına inanmamalıyız çünkü o tavuklar hiç de düşünüldüğü gibi rahat bir yaşam sürmüyor, zaten köyden geliyor düşüncesiyle süt içmeye devam etmemeliyiz maalesef ki o inek de diğerleriyle aynı şeyleri yaşıyor, o da makine olarak görülüyor. Benim bu yazıdaki amacım biraz daha karanlıkta kalan yerleri gün yüzüne çıkarmaya çalışmak. Yani hayvan severim derken bir yandan da tavuk, inek, balık tüketiyorsanız hayvan sever değil muhtemelen evcil hayvan seversiniz ve gerçeklere gözünüzü yumuyorsunuz. Hayvan kelimesi kedi ve köpekten ibaret değildir.




Veganlık sadece bir diyet değildir, bunun sağlıklı yaşamla direkt bir ilgisi yoktur. İçerdiği beslenme pratikleri sebebiyle oldukça sağlıklı bir düzen sunabilir ama bir numaralı sağlıklı yaşam beslenme tarzı da değildir. Ben veganlığı hayatı kavrayış ve algılayış biçimi olarak görmekteyim. Bakış açısının oldukça değişmesi, bilincin artma durumu ve kendinden başkalarını da düşünme hali. İnsanların kendilerini doğanın hakimi, haliyle yaşayan her şeyin sahibi olarak gördüğü bu dönemde, çoğu kişinin kendine sormadığı soruları ve düşünmediği konuları açığa çıkarıp, dürtmek, insanları rahatsız etmek, biraz da olsa 'acaba?' dedirtmenin önemli olduğunu düşünüyorum.




Hayvanlar insanlara hizmet eden, onların besini olan canlılar değildir. Her türün hayatı eşit derecede kıymetlidir. Yediğimiz tavuğun tabağa gelme hikayesini bilelim. Daha yumurtadan çıkmadan onu bekleyen kısa bir hayat ve her halükarda kötü bir son olduğunun baştan belli olmasını bilelim. Erkek civcivlerin yumurtadan çıkar çıkmaz çöpe, öğütme makinesine atıldığından haberimiz olsun mesela, ya da sözde serbest gezen tavukların sadece kanatlarını açabilecek kadar alanları olduğundan haberimiz olsun ki endüstriyel olan bir ürünü ''süper marketlerden'' alırken ''free range'' yazısını görünce vicdan mastürbasyonu yapmayalım. Yenilebilecek tonlarca şey varken yenmek için canlılar öldürülmemelidir.


Et yemeyi sevmek, yumurtasız kahvaltıya oturmamak, sütsüz kahve içememek bahane değildir... Şu ana kadar genellikle hayvanların bedenlerinden bahsettim ki onun kadar önemli olanlar diğer şeyse onların ürünleridir. Ürün doğru kelime olmasa da endüstri hayvanlarına tam da bu gözle bakılmaktadır. İneğin sütünü içmek, tavuğun yumurtasını yemek, arının balını yemek yani hayvanlara ait olan şeyleri sadece doğada kendimizi onlardan üstün gördüğümüz için, onları köleleştiren sistemi destekleyerek tüketmek ne kadar doğrudur? Bunun bahanesi tadını sevmek olmamalıdır. Elbette tadını sevebilirsiniz, ancak bu hayvanların istismar edildiği gerçeğini değiştirmez. Eşitsizlikten, adaletsizlikten bahsederken hala bunları tüketmek ironik olur doğrusu, çünkü esas eşitsizlik burada yatıyor, demek ki siz kabul etmeseniz de bazı hayatları diğerlerinden daha değersiz görüyorsunuz. Bunun da tek sebebi sizin hala bu ürünleri alıyor olmanız. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, sınıf farklılıklarından, adaletsizlikten yakınıyorsanız türcülükten de rahatsız olmalısınız, çünkü hayvan yemek bunların şekil değiştirmiş halidir. Sistemi değiştirmek istiyorsanız, kendinizden başlayın.



Öykü Tekinli







 
 
 

Comentarios


bottom of page